Sayfalar

6 Ocak 2013 Pazar

Ali Sami Yen !




     Şimdi biri çalsa kapıyı, açsam; "Dostum Sami Yen'i konuşmaya geldim seninle, sabaha kadar dese" acımam siker atarım bütün final sınavlarını. Haa, öyle bedava da konuşturmam adamı. Açarım bi bira, dili damağı kurumasın adamın, anlattıkça anlatsın...

     Yeni Açık'dan Kapalı'ya geçişini anlatsın, meşaleleri nasıl içeri soktuğunu anlatsın, Xamax maçında o tribünler o kalabalığa nasıl dayandı onu anlatsın. 14 yıl sonra gelen şampiyonlukta stadı nasıl süslediklerini anlatsın. Sevinci anlatsın bana; Jardel Milan'a 2. golü atarken nasıl havaya zıpladığını, -Büyük Kaptan’ın bir dizinde buz paketiyle zıplayabilmesi gibi, Suat
Kaya’nın 3-2’lik Milan maçında eşini sarstığı gibi- yanındakine nasıl sarıldığını anlatsın, Bordeaux maçında; ele güne karşı, Sabri’nin son dakika hışmıyla topa vuruşunu, ağlara giden gol sonrası, aynı yolun yolcusu olan Haldun Abi’nin, “Gol bee” diyen sevincini anlatsın…

     Hüznü anlatsın bana… Hamburg maçında Olic'i nasıl tutamayıp, yere  yıkıldığımızı, kollarımızdan tutup kaldıracak bir güç aradığımızı anlatsın. 16 dakika bekleyişimizi anlatsın, "belki" ihtimalini ne kadar sevdiğimizi, 90 dakika boyunca " belli mi olur" deyişimizi anlatsın, Mondragon'un gözyaşlarını,Tomas'ın Song'a sarılışını anlatsın. Gerets'in 40 yıllık Galatasaraylıymış gibi tv'ye bakıp "Hadi olm be" bakışını anlatsın, Hasan Kabze'nin yavşak basına inat, basın tribününde küfredişini anlatsın. Denizli'deki düdüğü anlatsın, o sesin Sami Yen'i nasıl sevince boğduğunu anlatsın. Anlatsın amk, Hasan Şaş'ın bebeğini kucağına alıp, çaresizlikten sahaya çöküşünü anlatsın. Gerets'in son düdükle birlikte yüzündeki zafer ifadesini anlatsın.

     Tv, radyo başında yenecek tırnak bırakmayan milyonların zafer çığlığını anlatsın. Bir çocuğun, babasına sarılıp, utanmadan “Şampiyonuz amk” deyişini anlatsın. O babanın küfre karşı hoş görüşünü anlatsın. Gözyaşlarımızı anlatsın...

     Ben de diyeyim ki; Galatasaray... Ne büyüksün, ne yücesin !


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder