Sayfalar

28 Şubat 2013 Perşembe

27 Şubat 2013 Çarşamba

Fanatik Boykot !


     Nice şampiyonluklar gördü bu taraftar, nice zaferler... Hepsinde doyasıya sevindik, gururlandık, bazen sevinçten oturduk ağladık, bazense hayal kırıklığı oldu bizim için, kaybeden taraftık. Sevincin de, üzüntünün de etkisi geçince, gündelik hayatlarımıza döndük. Tv'ye baktık, gazete okuduk falan filan... Yine hepsinde Galatasaray adını aradık. "O"nun için takip ettik bu mecraları da...

     Yendiğimizde zaman zaman incecik puntolarla ya da alçak seslerle galibiyete, zafere dem vururlurken, mağlup olduğumuzda nedense her zaman, kötü futboldan, takım içindeki hayali huzursuzluktan, çekişmeden, yönetim-hoca-futbolcu arası küskünlüklerden bahsedildi avaz avaz. Zaman içerisinde de "nedense" alıştık bu tip haberlere. Yeri geldi güldük geçtik, yeri geldi kızdık "Bu ne yaa" dedik.

     Ancak bir şey var ki; buna tahammül etmek imkansızın da ötesinde... Bir olay yaşanıyor. Daha ne olduğu açığa çıkmadan basının duayen denilen isimleri, "En az 5 maç, yok canım 8-9'dan aşağısı kurtarmaz." şeklinde açıklamalar yapıyorlar. Bir nevi kamuoyu oluşturuluyor. Daha sonra, olayın şahitleri tarafından resmi olan ve olmayan açıklamalar geliyor. Yine tüm bunlara rağmen, sanki duayen abilerimiz ordaymışcasına, olayın taraflarının ağızlarından dökülen cümleleri noktası, virgülüne kadar kaleme alıyor. Sonra kamuoyu oluşturma çabalarının son hamlesi şöyle bir haberde vücut buluyor:


          Gün içerisinde ise olayın kahramanları ve tanıkları tarafından açıklamalar geliyor:


     Bunların üzerine söylenecek hiçbir şey yok. Tek yapmamız gereken; yazının başlığında dediğimiz gibi: "Boykot !"

    Bizlere düşen görev; Galatasaray'ımızı saha içerisinde yenemeyenlere, saha dışında en ağır cevabı vererek ele güne karşı nasıl dimdik durduğumuzu bir kez daha kanıtlamak.


21 Şubat 2013 Perşembe

Hamit Altıntop

     Uzun zamandır yazma gerekliliği vardı Hamit için aslında. Kısmet bu vakteymiş. Sabır taşı çatladı artık. Biraz düşünelim Hamit hakkında...


     Şimdi biz burda Hamit'in kariyerini anlatacak değiliz uzun uzun.Yorumcu ya da gazeteciliğe soyunacak halimiz yok. Zaten kariyerinin tartışılacak hali de yok. Schalke, Bayern Münih ve Real Madirid gibi takımlarda oynamayı başarmış bu adam. "Real'den kovuldu yeaa" diyenler için de; oradan kovulmak için, önce oraya gitmiş olmak lazım güzel kardeşim bilmem farkında mısın ?

     Elimizi vicdanımıza koyalım; bu adam hangi maça çıktığında tavır yaptı, hangi maçta oynamak istemedi ? Tribüne, takım arkadaşlarına, hocasına en ufak bir saygısızlığı oldu mu ?

     Evet, adam atamıyor. Sene başından beri kaç topu direkten döndü, kaç pozisyonu harcadı biz saymıyoruz artık. Tek bildiğimiz şey, Hamit'in sahaya çıktığında son damlasına kadar terini akıtacağı... Gerisi olur ya da olmaz. Bizim için bunun bir önemi yok. Evet golleri kaçırdıkça üzülüyoruz. Ahhlar vahhlar çekiyoruz. Ama biliyoruz ki; o mücadele ediyor, formasının hakkını veriyor.

     Son sözümüz; tribünde, tv başında, o top kaybettikçe, hata yaptıkça homurdanan, hatta ona küfreden insanlara !

     Ulan dangalak !  Bilmem farkındamısın ama sahadaki Galatasaray'ın futbolcusu. Hani gol olunca sevindiğin, uğruna ölürüz, seviyoruz dediğin takımın futbolcusu. Sen, Galatasaray'ın başarısıyla kendine pay çıkaracaksın diye, Hamit gol kaçırdığında küfredeceksen, sen gelme kardeşim maça, sen Galatasaray'ı izleme. Bırak, Galatasaray; ona gönül verenlere, sahada futbolcusu ter akıttığında onunla gurur duymasını bilen, uğruna hayatını adadığı insanlara kalsın.

     Senin başarıya endeksli gönül bağına ihtiyacı yok kimsenin. Sen git, eczacıbaşı tut, efes tut, tut amk başka bişey tut, ama Galatasaray'ı tutma. Galatasaray tutulmaz zaten. Ya vardır gönlünde ya da yoktur.





Yürüyedur Aslan'ım !

Milan Baros




Bu topraklardan bir Kral daha geçti... Bizlerin ayrıcalığı; formasını sonuna kadar ıslatan, "bizden biri" olmayı başaran senin, parçalıyı giyip, gönül verdiğimiz renkler için gol atmış olmandı. Yolun açık olsun Milan Baros...

Milan Baros Milan Baros Oleeyy Oleeyy Oleeyy !

14 Şubat 2013 Perşembe

Papen Mustafa

     "Her yıl, her transfer sezonunda Galatasaray'ı aradım."

      Böyle demişti Papen, futbolculuk kariyeri boyunca. Yıldızının parladığı, sarı-kırımızılı formayı giymek bir daha nasip olmamıştı. 2. lig ve mütevazi anadolu kulüplerinin ardından, en son Mudanyaspor ile anlaştığı haberini aldık Papen'in.

     Kimdi peki Papen Mustafa dediğimiz adam ?

     91-92 sezonunda PAF liginde 12 gol ile başladığı Galatasaray kariyerinde. dönemin ünlü Fransız golcüsü Jean-Pierre Papin'e benzetildiği için Papen Mustafa lakabını almıştır Mustafa Kocabey. Son vuruşlarındaki yeteneğinden ötürü, rahmetli Metin Oktay'ın, "Benden sonra gelecek en önemli golcülerden biri olacak, yeterki arkası kollansın" dediği adam Papen Msutafa. Henüz 17 yaşındayken Roma'ya attığı 2 gol ile Galatasaraylıların kalbinde taht kurmuş genç yetenektir Mustafa.
     Nedense dönemin futbol şube sorumlusu Adnan Polat, herkes gibi düşünmez ve "1 sene Kocaeli'nde kiralık oyna, seneye seni alacağız, bekle" demiştir. O "seneye" olan sene bir türlü gelmez. Ve Mustafa yıllar sonra bir röportajında hala beklediğini söyler. ( 2010 yılı )


     Papen'in kişiliği ise, zamanında Okan Buruk'un ayağının kırıldığı maçta, başına gelip hüngür hüngür ağlayarak, sağlık ekibine eliyle "hadi ulan" yapması ile anlatılır.


                              
                                                       Papen, Kral ile birlikte...
    
     Gittiği her takımda şampiyonluklar ve gol krallığı hedefler Papen Mustafa. Bir çoğuna da ulaşır. İçindeki futbol aşkıyla, ülkede birçok takımın formasını giyer.

     "Son bir hedefim kaldı. O da 300. golümü atarak kariyerimi noktalamak" diyen Papen şu anda Mudanyaspor formasıyla bu hedefini kovalamakta. Onu tanımlayacak en iyi lakap şüphesiz "Papen"... Ancak 39 yaşına gelmiş bir futbolcunun, hala kariyerinin ilk yıllarındaki bir futbolcu gibi kendine hedefler koyarak, aynı aşkla sahaya çıkması, ter dökmesi; onun bir çok meslektaşı gibi futbolu sadece "sağlıklı yaşam için yapmadığının" bir kanıtı olsa gerek. Papen Mustafa biz futbol aşıkları tarafından "futbolu seven futbolcu" nitelemesini tam anlamıyla hakediyor.

     Yıllarca beklediği sarı kırmızılı formayı giyme hasretini dindiremese de, hala Galatasaray kulübünün lisanlı ürünlerini giyecek kadar, Galatasaray'ımızın her golünde bizler gibi sevinecek kadar büyük bir Galatasaraylı.

     Amatör ruhunla, arma aşkınla, Çok Yaşa Papen Mustafa !


14 Şubat




                               Endüstriyelleşen sevgilere inat; çocukluk aşkım, ilk göz ağrım...

11 Şubat 2013 Pazartesi

6 Şubat 2013 Çarşamba

E-bilete Hayır !



     Varolan haklarımızın kaybedilmemesi, kaybedilmiş haklarımızın ise tekrar kazanılması için;
E-Bilete Hayır !

Aliağa Deplase








Aliağa'daydık / 02.02.2013

77-78