Sayfalar

6 Mart 2013 Çarşamba

Sadakat



     Şöyle bi sakince oturup düşünelim diyoruz. Olmuyor... Bir açıklama gelir, belki düşünüldüğü gibi değildir diyoruz. Ne gelen bir açıklama var, ne de durumun düzeleceğine dair belirtiler...Hatta öyle şeyler duyup, öyle şeyler okuyoruz ki, kanımız donuyor, inanasımız gelmiyor.

     Schalke maçı biletleri diyorum... Ne oldu gerçekten onlara ? Şu an öyle bir durum var ki; sanki öyle bir maç olmayacakmış, haliyle olmayan maçın bileti de olmazmış hissi oluşturuluyor sanki bizlerde.

     Sonra, biletlerin gizli bir el tarafından "satışa çıkarıldığı", daha doğrusu birilerine hediye edildiği vs. lafı dolaşıyor ortada. Meğer; loca sahipleri, önceliği olan beyefendiler almışlar biletleri çoktan. ( Önceliği olmak ne demekse ? ) Sonra bi bakıyoruz 25€'luk bilet seyahat acenteleri tarafından 500€ gibi fahiş bir fiyata satılıyor. Ne demiştik: "...Sadece karaborsa yapan insanların sosyal statüsü değişti..."

     Bizler; Avrupa'da oynadığımız hiçbir maçı deplasman olarak görmedik. 89'da Monaco'yu Köln'e gömerken, 17 Mayıs'a giden zafer yolunda Dortmunlular'a 2-3 katı kombine parası verip biletlerini alarak stadı "Ali Sami Yen" cehennemine çevirirken, yine Westfalen stadında "Burası Sami Yen, burdan çıkış yok" deyip Juventus'u hallaç pamuğu gibi atarken, asıl deplasmanı Avrupa'nın göbeğinde avrupalılara yaşattık.

     Burada içimizi acıtan şey, maça gidememek değil aslında. Haa, o da koyuyor tabi ki ama, asıl derdimiz; canımızdan çok sevdiğimiz Galatasaray'ımızı yönetenlerin, Galatasaraylılar arasında ikilik yaratarak, bi kısmı ekarte ederek diğer kısmın önünü açması. Yani şu, "öncelik meselesi".

     500€'dan bilet satan seyahat acentelerini de unutmamak lazım tabi ! Biz de bu hikaye de ne eksik diyorduk ? Meğerse, karaborsa yapan amk seyahat acenteleri eksikmiş. Rantınız batsın amk !

     Haa, sanılmasın ki, bizler de organizasyonu iptal edenlerdeniz. Maça zaten gidemeyecektik. Ama yapılan haksızlığa da göz yumacak değiliz tabiki. "Nasılsa ben gidiyorum, gerisi çok da fifi" diyenler de, bir kere daha düşünsün: "Burada mağdur olan, unutulan, yok sayılan Galatasaray taraftarıdır." Hani diyoruz ya, "Biz bir aileyiz..." diye. Aile bireylerinin birbirini yok saydığı nerde görülmüş ? Sadakat ve güvendir, bireyleri aile olarak tanımlayan.

     Bu işin altında imzası olanlara da şunu hatırlatalım: Hayatında tek ihtimali olan insanlar bu yapılanları unutmaz. Galatasaray tribünlerinin belleği; sponsorlu bilet hediyelerine, imzalı formalara kanmaz. Elbet; gün döner, birileri gider, birileri gelir, baki kalan sadece Galatasaraylılar ve Galatasaraylılık olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder